Unutamayacağımız "Nihat Abi"mizden Datça'da zamanın sıradışı işleyişi üzerine güzel bir anı:
"1940’lı yıllardan birinde, Eski Datçalılarla Reşadiyeliler arasındaki çekişme yüzünden 23 Nisan kutlamaları iki yerleşim yerinin tam ortası olan Sakızlı Kuyu'da yapıldı. Kutlamada etkinliklerden biri eşek yarışıydı. Yarışa her iki taraftan eşekler katıldı. Ödül, en arkadan gelen eşeğe verildi. İtirazlar yükselmişti ama, itirazlar geçersiz sayılmıştı, yarış değil. Daha sonra anladık ki en arkadan gelip ödülü alan eşeğin sahibi, Mehmet Serin ağabeyimizdi. Mehmet Serin ise jürinin başı olan, Cazim Serin’in oğluydu.
Sanıyorum, Cazim Serin, bu gibi bir ödüllendirmeyi oğlunu kayırmak için yapmadı. Onun yaptığı, Datçalı'yı yansıtan güzel bir espiriydi. Cazim Serin demek istemişti ki: Datça’da geçerli olan hız değil, onun tersidir.
Fotoğraf: Muzaffer Özgen http://www.datcadetay.com
Ben burada değildim ama, Özbel’de tatil yapan bir arkadaşımdan dinlediğime göre 1960’lı yılların birinde, Datça’da 1 Temmuz kutlaması için yapılan yüzme yarışlarında ödül olarak birinciye bir kutu çikolata, ikinciye küçük bir halı vermişler.
Anlatmak istediğim Datça’nın sıradışılığı…"
Sevgi ve saygıyla bir kere daha anıyoruz Nihat Akkaraca'yı...
Kaynak:
http://nihatakkaraca.blogspot.com/
Datça'da Zaman, Nihat Akkaraca, Yeni Alan Yayıncılık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder